DOSAB bünyesinde faaliyet gösteren tüm firmalara ‘Domuz Gribi’ virüsünden korunma yolları anlatıldı.
BURSA- DemirtaÅŸ Organize Sanayi Bölgesi Sanayi Sanayici ve İşadamları DerneÄŸi (DOSABSİAD), tarafından gerçekleÅŸtirilen organizasyonda, DOSAB bünyesinde faaliyet gösteren tüm firmalara ‘Domuz Gribi’ virüsünden korunma yolları anlatıldı. Medical Park Bursa Hastanesi ile ortaklaÅŸa düzenlenen seminerde, Türkiye’yi etkisi altına alan H1N1 (Domuz Gribi) virüsüne karşı alınması gereken önlemleri Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Yılmaz Ata katılımcılara anlattı.
Seminerin açılışında konuÅŸan DemirtaÅŸ Organize Sanayi Bölgesi Sanayi Sanayici ve İşadamları DerneÄŸi (DOSABSİAD), Yönetim Kurulu BaÅŸkan Yardımcısı Selim YedikardeÅŸ, Halk dilinde ‘Domuz Gribi’ olarak adlandırılan grip salgını konusunda, bölge olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi. Bölgede faaliyet gösteren 333 fabrikaya H1N1 virüsü konusunda bilgilendirici ve korunma yolları konusunda afiÅŸlerin dağıtıldığını kaydeden Selim YedikardeÅŸ, “Bu salgından en etkili korunma yolunun hijyen olduÄŸunu tüm bölgemize anlattık. Ayrıca bu konuyu, bir uzmanından bölge sanayicilerimize anlatmanın ve fabrikalarında çalışan kiÅŸilere de bu bilgilerin aktarılmasının çok daha yerinde olacağı düşüncesiyle Medical Park Bursa Hastanesi ile bu semineri organize ettik” dedi.
Daha sonra söz alarak, bir sunumla H1N1 (Domuz Gribi) virüsünden korunma yolları ve alınması gereken tedbirler konusunda bilgiler aktaran Medical Park Bursa Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Doç Dr. Yılmaz Ata, H1N1 virüsünün daha önce 1918-1919 ve 1971-1972 yıllarında da görüldüğünü söyledi. Virüsün, en 6 Ekim 2009 itibariyle Türkiye’de 21 kiÅŸinin ölümüne neden olduÄŸunu kaydeden Ata, “Aslında hayatlarını kaybedenlerin tamamımın bu virüs nedeniyle deÄŸil, bünyelerindeki diÄŸer hastalıkların tetiklenmesi sonucu olduÄŸunu görüyoruz. Çünkü bu gripte diÄŸerleri gibidir çok farklılık yok. Sadece yeni bir virüs olması tek fark. Özellikle genç nüfus, bu virüse fazla yakalandı. Bunun da sebebi genç nüfusun daha hareketli ve aktif olmasından kaynaklanıyor” diye konuÅŸtu.
Hastalığın belirtilerinin diÄŸer grip vakaları gibi olduÄŸuna dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz Ata, 38 dereceyi geçen ateÅŸ, baÅŸ aÄŸrısı, boÄŸaz aÄŸrısı, genel vücut aÄŸrıları, öksürük, halsizlik ve bazen de ishal hastalığın belirtileri olduÄŸunu, buluÅŸma riskinin diÄŸer griplerden farklı olmadığını vurguladı. GeliÅŸtirilen aşı üzerinde yalnızca bizim ülkemizde çok siyaset ve spekülasyonlar yapıldığını kaydeden Ata, “Aslında gripten deÄŸil, oluÅŸan panikten korkmak gerekiyor. GeliÅŸtirilen aşı, Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün (DSÖ) izniyle üretilmiÅŸtir. Tek fark ÅŸimdiye kadar 5 ülkeye bunun için izin vermiÅŸ olması. Avrupa’da ise 4 ülke daha yeni aşı üretimine baÅŸladı. Macaristan ise kendi aşısını kendi üreterek halkının kullanımına sundu. Sınırlı ülkede üretilmesine izin verilmesi duygusal, yani maddi kazançlar önemli rol oynamaktadır” dedi.
Ülkemize, üretilen ilk aşıdan çok sınırlı sayıda geldiÄŸini ve sadece Bursa’ya 11 bin adet gönderilebildiÄŸini kaydeden Yılmaz Ata, “Öncelik olarak saÄŸlık çalışanları, gebeler, önceden bir hastalığı belli olan kiÅŸiler (Astma, Kalp Damar Hastalığı, Kalp YetmezliÄŸi) bu aşıdan olması gerekiyor. Ancak illaki aşı olunacak diye de bir kaide yok. Korunmak isteyen aşıdan rahatlıkla olabilir. Zaten ÅŸu an için herkese yetecek kadar aşı da yok. Herkesin olabilmesi için 3 - 4 ay geçmesi gerekiyor. Bizim en önemli tavsiyemiz, bu virüsten korunmanın en etkin yolu hijyendir. En etkili olan ise, ellerin çok iyi ÅŸekilde baÅŸparmaklarında ovularak yıkanması, öksürürken veya hapşırırken aÄŸzın ve burnun damlacıkların dağılmayacak ÅŸekilde kapatılması, çalışılan çevrenin temiz tutulması. Sonuçta buluÅŸma solunum yolları ve ellerimizle olmaktadır. Bunlara dikkat etmek yani tam hijyen uygulamak çok yerinde olacaktır” diye konuÅŸtu.
Okunma Sayýsý: 11669