Reklam
Hububat ihracatı ilk çeyrekte 3,2 milyar dolar oldu

Hububat ihracatı ilk çeyrekte 3,2 milyar dolar oldu

Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün üç aylık ihracatı 3,2 milyar dolar olarak açıklandı.

ABONE OL
Nisan 8, 2025 11:45
Hububat ihracatı ilk çeyrekte 3,2 milyar dolar oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İhracatını bu
dönemde yüzde 3,9 artırmayı başaran hububatçılar, tarımsal üretim grubu içinde yer
alan bitkisel ürünler alanındaki ihracat paylarını yüzde 50,5’a taşıdı.
Toplam hububat ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 artışla 3,4 milyon
ton olarak gerçekleşti. En fazla ihraç edilen mal grubu 292 milyon dolar ile çikolata ve
kakao içeren ürünler olurken, onu 270,4 milyon dolar ile ayçiçek yağı takip etti.
Buğday ithalatındaki sınırlamalara bağlı olarak, ihracatı yüzde 39,7 azalışla 232,4
milyon dolar olan buğday ununun toplam hububat ihracatı içindeki payı yüzde 7,2’ye
geriledi. En fazla ihracat yapılan ülke 539,1 milyon dolar ile Irak oldu. En büyük 10
ihracat pazarından sekizinde yüzde 11,4 ile yüzde 70,5 arasında değişen artışlar
yaşandı.
“ABD’de önceliğimiz raflarda kalabilmek”
İlk çeyrekte ABD’ye gerçekleştirilen hububat ihracatının geçen yıla göre yüzde 20
artışla 200 milyon dolara yaklaştığına ve hububat sektörünün ABD pazarında
Türkiye’nin en büyük 6 ihracatçısından biri olduğuna dikkat çeken TİM Hububat
Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu
şunları ifade etti:
“ABD’nin yeni gümrük politikası AB’ye yüzde 20, Hindistan’a yüzde 26 gibi yüksek
tarife uygularken, Türkiye’nin göreceli bir tarife avantajına sahip olması bu pazara
olan ilgimizi artırdı. ABD’li tüketicilerin sağlıklı ürünler talep etmeleri, glutensiz
mutfağın yükselişi, vegan beslenme eğilimleri ve fonksiyonel gıdalara yöneliminin
Türk tarımsal ürünleri için fırsat penceresi açtığına inanıyorum. Bulgur, nohut ve
mercimek gibi geleneksel ürünlerimiz modern beslenme trendleriyle de örtüşen
seçenekler olduğu için ticari iş birliklerimizin artacağını düşünüyorum. Ancak ABD
yalnızca devasa hacmiyle değil, karmaşık dağıtım yapısı, tüketici hassasiyetleri ve
yüksek rekabet düzeyiyle de öne çıkan bir ülke. Bu pazardaki payımızı artırabilmek
için raflara girmenin yetmediğini, rafta kalabilmek gerektiğini biliyoruz. Bu da
markalaşma, ürün tasarımı, ambalaj ve fiyat gibi unsurlarda her zamankinden daha
stratejik davranmayı zorunlu kılıyor.”
“Etnik market sınırlarını aşmak istiyoruz”
ABD’nin dağıtım kanallarının büyük ölçüde toptancıların kontrolünde olduğuna ve bu
firmaların ürünleri doğrudan satmak yerine, brokerlar ve alt dağıtıcılar üzerinden
piyasaya sunduklarına dikkat çeken Tiryakioğlu şunları söyledi:
“İhraç edilen ürünlerin pazara girişi, birkaç konteyner mal göndermekten çok daha
karmaşık bir süreci gerektiriyor. Dağıtım ağında yer bulmak ve özellikle etnik market
sınırlarını aşmak için yeni stratejiler geliştirmeliyiz. Tüketici tercihlerindeki değişimlere

uyum sağlayamayan rakip markalar raflardan silinirken, ürünlerimizin pazara
uygunluğu, ambalaj dili ve pazarlama dili ile daha etkin olmalıyız. Bu noktada
ABD’deki fuarlara katılım yalnızca tanıtım değil, sistemin içine girmek için de önemli
araçlar. Yaz aylarında New York’ta katılacağımız Summer Fancy Food Show gibi
organizasyonları, dağıtım zincirlerinin diğer halkalarıyla bağlantı kurmak adına kritik
temas noktaları olarak kullanacağız. Amerikan tüketicisinin ciddi bir fiyat hassasiyeti
var. Araştırmalar, ithalata olan talebin esnek olduğunu, yani fiyat avantajı olan
ürünlerin talebinde hızlı artış yaşandığını gösteriyor. Trump döneminin getirdiği yeni
maliyet dengelerinde, Türkiye ;nin sunduğu kalite-fiyat dengesi, doğru stratejilerle
desteklendiği sürece fark yaratabilir.”
“Buğday unu ihracatında hedef 3,5 milyon ton”
İlk çeyrekte 605 bin ton seviyesinde gerçekleşen buğday unu ihracatının, buğday
ithalatı sınırlamalarının sonlanmasıyla beraber yıl sonunda yeniden 3,5 milyon ton
seviyesini aşmasını beklediklerini belirten TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve
Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu şunları söyledi:
“Dünyanın en fazla buğday unu ihraç eden ülkesi olarak uyguladığımız tarımsal
stratejiler, küresel emtia pazarındaki fiyatları doğrudan etkiliyor. Geçtiğimiz yıl Haziran
ayından bu yana farklı kotalarla uygulanan buğday ithalatı kısıtlamaları neticesinde,
buğday unu ihracatımız önceki yıla göre 600 bin ton kadar gerilemişti. Dünyadaki
buğday fiyatlarının ton başına 250 dolar gibi daha uygun bir seviyede seyrettiği bu
dönemde, iç piyasadan temin edilen hammadde ihracattaki rekabet avantajımızı da
olumsuz etkilemişti. Bizim diğer ürünlerin ihracatına yoğunlaştığımız bu süreçte, Mısır
gibi bazı rakip ülkeler özellikle Afrika pazarında yeni fırsatlar arayışına girdi. Aradan
geçen 9 aylık dönemde, kur artışının da etkisiyle iç ve dış piyasa arasındaki fark bir
miktar azaldı. Rusya’nın buğday arzındaki düşüşün hammadde fiyatlarında neden
olduğu artış da Trump’ın uyguladığı tarifelerin yol açtığı dalgalanmayla bir ölçüde
dengelendi. Son dönemde güçlü ticari ilişkiler geliştirdiğimiz Suriye başta olmak
üzere, talebin yoğunlaştığı bölgelere un ihracatımız hızlı şekilde artacaktır.”

TGİ Hakkında
GAİB, İİB, AKİB, OAİB, EİB ve KİB çatısı altındaki 6 İhracatçı Birliğini bir araya
getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve
Mamulleri Sektör Kurulu, yeni dönemde tanıtım çalışmalarını Türkiye Gıda
İhracatçıları (TGİ) markasıyla yürütüyor. İştigal alanları arasında bisküvi-pasta,
buğday unu, bitkisel yağlar, şeker ve kakao mamulleri, makarna, bakliyat ve baharat
gibi birçok gıda ürününün yer aldığı 6 İhracatçı Birliğinin oluşturduğu TGİ, yurt
dışında ortaklaşa yürüttüğü faaliyetlerde Turkish Food Exporters markasını
kullanıyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.