Bölgenin ihracat lideri olan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe ise
Mardin in ihracatı geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 2,2 artışla 113 milyon dolar olarak
gerçekleşti. Bu veri, Mardin’in toplam ihracatı içinde yüzde 45’e karşılık geldi. En önemli istihdam
ve geçim kaynaklarından biri tarım ve tarıma dayalı sanayi olarak öne çıkan Mardin, bu alandaki
üretim gücü sayesinde yalnızca bölge ihracatına değil, ülke genelindeki hububat ihracatına da
katkı sunmaya devam etti. Mardin’den gerçekleştirilen hububat ihracatı içinde 64,2 milyon
dolarla değirmencilik ürünleri ilk sırada yer aldı. 3 aylık süreçte ihraç edilen hububat 30,5 milyon
dolar, pastacılık ürünleri 9,8 milyon dolar, bitkisel yağlar 5,2 milyon dolar, bakliyat 1,6 milyon
dolar oldu. Mardin ;in hububat sektörü ihracatında ilk sırada gelen Irak ;a 96 milyon dolar
düzeyinde ihracat yapılan bu dönemde, 10,3 milyon dolar ihracatla Suriye ikinci sırada, 1,2 milyon
dolar ile Mısır üçüncü sırada geldi.
“Dış ticaretin yüzde 75’ten fazlası Irak’a”
Yaklaşık 1 milyonluk nüfusa sahip Mardin ekonomisi için Irak’la ticaretin önemine dikkat çeken
Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
Başkanı Celal Kadooğlu şu değerlendirmede bulundu:
“Dış ticaretinin yüzde 75’inden fazlasını Irak ile gerçekleştiren Mardin’in, yılın ilk çeyreğinde bu
ülkeye yaptığı hububat ihracatı 96 milyon dolara, toplam ihracatı ise 190 milyon dolara ulaştı.
En fazla ihracat, değirmencilik ürün grubunda; başta buğday unu olmak üzere mısır, çavdar ve
arpa unları ile makarna, irmik ve kepek gibi yan ürünlerde yoğunlaştı. Sanayi ve ihracatta
sektör ürünlerimizin öne çıktığı Mardin’de, özellikle de Kızıltepe özelinde Irak pazarında
yaşanan sorunlar yalnızca ticari değil, sosyolojik ve demografik açıdan da kritik etkiler
yaratıyor. İhracatın sürdürülebilirliği açısından ürün kalitesinin yanı sıra, ikili ilişkilerin ve ticari
bağlantıların kuvvetli tutulması da büyük önem taşıyor. Bu amaçla geçtiğimiz yıl, yurt içi ve yurt
dışı temasları kapsayan üç günlük yoğun bir programla Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdik.
Programın ana hedefi, Irak’ın uygulamaya başladığı gümrük vergileri ile sınır kapılarındaki
yapısal ve operasyonel sorunları çözüme kavuşturmaktı. Bölge sanayicilerimizin taleplerini ve
beklentilerini muhataplarımızla detaylı şekilde paylaşıp, çözüm önerilerini değerlendirdik.
Özellikle ithalat yasakları ve Irak’tan ihracat bedellerinin transferinde yaşanan aksaklıklara
dikkat çektik. Bu sorunların çözümü için yurt içinde de ilgili kamu yöneticilerimizle sürekli
istişare halindeyiz.”
“Pazar çeşitliliği riskleri azaltır”
Mardin için önemli bir ticaret kapısı olsa da Irak’ta son yıllarda kronikleşen yapısal sorunların
ihracatçıların farklı pazarlara yönelmesini gerekli kıldığını belirten Kadooğlu şunları ifade etti:
“Tek bir pazara odaklı ticaret anlayışı yerine, pazar çeşitliliğini esas alan bir yaklaşımın hem
riskleri azaltacağına hem de ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Bu
çerçevede GAİB olarak son dönemde yoğun biçimde sürdürdüğümüz alım ve ticaret heyetleri,
firmalarımıza yeni bağlantılar kurma ve alternatif pazarlara açılma fırsatı sunuyor. Bu
etkinliklere Mardinli firmaların aktif katılımının, şehrin üretim ve ihracat potansiyelini
uluslararası alanda daha görünür kılacağını düşünüyoruz.”
“Suriye için yıl sonu hedefi 50 milyon dolarlık hububat ihracatı”
Irak’taki ithalat yasaklarının ve tahsilat sorunlarının çözümü için gösterdikleri gayreti, Suriye
pazarındaki sıkıntıların çözümü için de gösterdiklerini ve sürekli sahada olduklarını belirten
Kadooğlu şunları ifade etti:
“Özellikle 2025’in ilk 3 ayında Mardin’in Suriye’ye gerçekleştirdiği hububat ihracatında dikkat
çekici bir artış yaşandı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 298 oranında artan bu ihracat,
10,3 milyon dolar seviyesine ulaştı. Yıl sonuna kadar bu rakamın 50 milyon dolara çıkmasını
öngörüyoruz. Bu artış, bölge ihracatçılarının doğru strateji ve güçlü koordinasyonla nasıl hızlı
bir ivme yakalayabildiğinin en güzel örneklerinden biri.”
“Mardin bulgurunu dünyaya tanıtıyoruz”
Mardin durum buğdayının anavatanı olduğu için, şehirde makarna ve bulgur üretimine yönelik
önemli yatırımlar bulunduğuna dikkat çeken Kadooğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Mardin’de, ileri teknolojiyle donatılmış gıda sanayii tesislerinin sayısı artıyor. Bölge olarak,
özellikle coğrafi tescil belgesine sahip bulgurumuzun kalitesiyle gurur duyuyoruz. Diğer
bulgurlardan farklı olarak, piştiğinde kehribar sarısı bir renk alan Mardin bulgurunun dünya
gastronomisinde özel bir yere sahip olması gerektiğini düşünüyoruz. AHBİB–GAİB iş birliğiyle
yürüttüğümüz Turquality projesi kapsamında geçen yıl Rusya’da başlattığımız tanıtım
kampanyası devam ediyor. Proje kapsamında Mardin’de gerçekleştirdiğimiz Hasat Yolu
çekiminin, bu kalitenin daha çok kişi tarafından tanınmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
GÜNDEM
15 Mayıs 2025SPOR
15 Mayıs 2025GÜNDEM
15 Mayıs 2025SPOR
15 Mayıs 2025SPOR
15 Mayıs 2025GÜNDEM
15 Mayıs 2025GÜNDEM
15 Mayıs 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.